18 Mayıs 2015 Pazartesi

Efkan Vural - Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-80

Efkan Vural - Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-80

SEVGİLİ EFKAN HOCAM Milliyet Blog'daki Yazı dizisine ÖZETLEYEREK ŞÖYLE DEVAM ETMİŞ... 

SEVGİLİ EFKAN HOCAM , YAZIDAKİ KONULARI YİNE KISACA MADDELER HALİNDE ÖZETLEMİŞ AŞAĞIDAKİ YAZININ SONUNDA...

Allah razı olsun hocam... Sizi çok seviyorum canım hocam...

Sevgili Efkan hocam kendisinden bahsettiğim bölümleri yazılardan çıkartmış. Kendisi benim en iyi dostum, akıl danıştığım büyüğüm, kendime örnek aldığım mütevazi, dürüst, ahlaklı, dindar, çalışkan, Allah'ın -inşallah- salih bir kuludur.

Benim namaza başlamama vesile oldu, yani beni Rabbimle buluşturdu. Allah ebediyyen razı olsun.
Allah bizleri sevdiklerimizle birlikte cennette de komşu etsin.

YALNIZ ŞUNU BELİRMEK İSTİYORUM. BEN BUNLARI YAYINLARKEN EFKAN HOCAMA HEP ŞUNU DEMİŞİMDİR:

HOCAM UTANIYORUM, İNŞALLAH BİRGÜN VUSLAT OLUNCA BUNLARI YAYINLAMAN DAHA GÜZEL OLMAZ MI?
CELAL SEN MERAK ETME, SEN ÖLÜRSEN YİNE YAYINLARIM... DİYOR.

Çok emek harcayıp özet haline  getirmişsiniz. İyi ki varsınız hocam, bizi komşu yapana hamdolsun...

http://blog.milliyet.com.tr/her-seye-ragmen-yasamak-cok-guzel-80/Blog/?BlogNo=499421


Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-80


Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-80
 

Celal ÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi yorumlarını yayınladığım yazı dizisini ,sevgili Celal ÇELİK’in tüm yazılarını yeniden gözden geçirerek kısa ve öz olarak özet şeklinde sizlere sunmaya devam ediyorum.

Stresi Önleyen Beş Şey

1- Er-rızku al’allah: Rızkı veren Allah’tır. Başkasının önünde eğilme.

Şeytan şunu vesvese ederdi: Seni işten atarlar, aç kalırsın...

2- Tevekkeltü al’allah: Allah’a dayan.

Param çok diye güvenme... Ağaca yaslanma çürür, insana güvenme ölür...

3- Ya Nasip: Canını sıkma eğer nasipse olur.

Çok istediğimiz şey olmuyorsa bir hayır vardır. Bu hastalık benim için ceza değil, cenneti kazandıracak bir sabır imtihanıdır.

4- Ya Sabır: Sabretmeyi bil, vaktinden önce bahar gelmez.

Sabretmeyi bu hastalıkla öğrendim. Allah sabredenlerle beraberdir, ayeti ışığım oldu.

5- Bu da geçer ya hû: Unutma! Zenginlik de fakirlik de, hastalık da sağlık da, mutluluk da, başarı da başarısızlık da... Hepsi geçicidir. Hatta hayat bile…

Bu imtihan dünyasında, hastalıklarda, kazalarda, zenginlikte, şöhrette, güzellikte, mutlulukta, makamda, fakirlikte, açlıkta, sevinçte, beden sağlığımızda her şey geçicidir...

Akıl ve Vicdan

Allah bize akıl ve vicdan denen iki alet vermiştir. Onları doğru şekilde çalıştırırsak imtihanı kazanabiliriz. Çünkü akıl, iyi ile kötüyü birbirinden ayırmaya yarayan bir cihazdır.

Akıl doğuştan her insana boş verilir. Fakat yıllar içinde öğrenerek ve çalıştırarak geliştiririz. Sıfır arabanın motoru kullanıldıkça açılıyorsa, aklımızda çalıştırdıkça gelişir.

Allah’ın yapmamızı emrettiği bütün ibadetler, aslında biz insanlara hem bedenen, hem ruhen çok faydalıdır. Peygamberimiz SAV onun için “Allah katında bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten hayırlıdır.” buyurmuştur ki aklımızı çalıştırıp geliştirelim.

Vicdan ise, hem iyiyi kötüden ayırabilen, hem de iyilik etmekten lezzet alan ve kötülükten elem duyan manevî histir. Vicdan: İnsan ruhunun en ileri bilgi kaynağıdır.

Midemizin, gözümüzün ve kulağımızı gıdası ayrı ayrıdır. Gözün gıdası güzel manzaralar, kulağın ise seslerdir. Aynen öyle de aklın gıdası ile kalbin gıdası da farklıdır.

Aklın gıdası ilim, mantık, bilim ve fenlerdir. Kalbin gıdası ise sahibini bulmak onu tanımaktır; tesbihtir, namazdr,ibadettir. Biri eksik oldu mu, insan da eksik olur.

Kalbinin gıdasını vermeyip aç bırakan, fakat aklının gıdasını tam veren birisi vicdanını zamanla öldürür. Ve Allah, o insan iradesini bu yönde kullanmadığı için nihayet kalbini mühürler.

Mesela dahi bir bilgisayar mühendisi olabilir ama bu aklını internetten banka dolandırmakta kullanır. Veya uzman operatör doktor olur fakat organ mafyasına çalışır.

Akıl ne kadar doğru beslenirse beslensin, Akılın önünü görebilmesi için ışık gerekir ki, akıl öğrendiği ilimleri o ışık vasıtasıyla değerlendirip bir sonuca ulaşabilsin.

İnsanın kalbi vahiy kaynağından beslenmiyorsa gerçeği bulamaz. Akıl, vicdanın emrindedir. Bu yüzden, Allah insanların aklını doğru kullanmaları için kutsal kitapları indirmiştir.

Madenciler karanlıkta başlarında o ışıkla önlerini görüyorlar. İnsan da şu karanlık dünyada Kuran’ın nuruyla bakarsa ileriyi görebilir.

Yani aklımızın ışığı Kuran’dır. Kuran’ı anlayarak okuyan insan geleceği görür, yani nereden geldik, neciyiz, ne için yaşıyoruz, nereye gidiyoruz, ölüm yokluk mudur gibi sorulardan kurtulur, emin olur.

Celal ÇELİK’in yukardaki yazısından aşağıdaki sonuçları çıkarabiliriz.

1- Rızık Allahtandır. Bize sadece çalışmak ve gayret düşer.

2- Her şeyde Allah’a güvenmeliyiz.

3- Her istediğin şey gerçekleşmeye bilir. Nasip değilse bir şey olmaya bilir.

4- Her şey de sabırlı olmak gerekir.

5- İmtihan dünyasındayız. Mal mülk,makam ve mevkine güvenme….

6- Akıl ve vicdan insana verilmiş en önemli iki özelliktir.

7- Akıl tek başına her şeyi göremez. Akla ışık tutacak vahiydir.

8- Tefekkür etmeliyiz. Aklımızı iyi kullanmalıyız.

9- Vicdan iyiyi kötüden ayırt eden ve hem de iyilik etmekten zevk alan bir duygudur. Vicdansız birinin aklı olması bir işe yaramıyor.

10- Akıl ve vicdan birbirini tamamlar.Birinden biri eksik olmamalı.

11- Aklımızı ve vicdanımızı gerçek anlamda kullana bilmek için bir ışığa ihtiyaç vardır.Aklın vicdanın ışığı Allah’ın Kitabı Kur’an ve Peygamberimiz Hz. Muhammed’in Sünnetidir.
 
Efkan Vural

 (Devam edecek)
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder