24 Mayıs 2016 Salı

Allah’a İman

Allah’a İman
 
 
Al­lah’a iman, Al­lah’ın var­lı­ğı­na, bir­li­ği­ne ve üs­tün sı­fat­la­ra sa­hip, ek­sik sı­fat­lar­dan uzak bu­lun­du­ğu­na can­lı ve can­sız her şe­yin Alah ta­ra­fın­dan ya­ra­tıl­dı­ğı­na inan­mak de­mek­tir.
 
İma­nın şart­la­rın­dan bi­rin­ci­si ve en önem­li­si Al­lah’a iman­dır; çün­kü ima­nın di­ğer şart­la­rı­na ina­na­bil­mek, Al­lah’ın var­lı­ğı­na ve bir­li­ği­ne iman et­me­ye bağ­lı­dır.
 
Kur’an-ı Ke­rim’in üze­rin­de dur­du­ğu en önem­li ko­nu Al­lah’ın var­lı­ğı ve bir­li­ği­dir. Al­lah’a iman, di­nin te­me­li­dir. Al­la­h Te­âlâ bir­çok ayet-i ke­ri­me­de ken­di­si­ni akıl yo­luy­la bul­ma­mı­za ya­ra­ya­cak şey­le­re dik­ka­ti­mi­zi çek­mek­te­dir: “De ki, gök­ler­de ve yer­de ne­ler var, ba­kın” (Yu­nus 10/101). “Gök­le­rin ve ye­rin ya­ra­tı­lı­şın­da, ge­ce ile gün­dü­zün bir­bi­ri ar­dın­ca ge­lip gi­di­şin­de akl-i se­lim sa­hip­le­ri için ger­çek­ten ibret­ler var­dır.”(A­li İm­ran 3/190).
 
Et­ra­fı­mı­za bak­tı­ğı­mız za­man, var­lık ale­min­de sü­rek­li bir dü­ze­nin ve üs­tün bir ya­ra­tı­lı­şın bu­lun­du­ğu­nu gö­rü­rüz. Kâ­inat­ta­ki bü­yük dü­zen, üs­tün, öl­çü­lü ve in­ce ya­ra­tı­lış, yü­ce Al­lah’ın var­lı­ğı­nın en açık de­lil­le­ri­dir. On­dan baş­ka hiç kim­se, bu ka­dar bü­yük iş­le­ri dü­zen­li bir şe­kil­de ya­pa­maz ve mil­yon­lar­ca se­ne bu dü­ze­ni de­vam et­ti­re­mez.
 
Bü­tün pey­gam­ber­ler ve Pey­gam­be­ri­miz (s.a.v.), özel­lik­le Al­lah’ın var­lı­ğı ve bir­li­ği inan­cı üze­rin­de du­rmuş­lar, in­san­la­rı akıl al­maz şey­le­re tap­mak­tan kur­tar­ma­ya ça­lış­mış­lar­dır.
 
İş­te biz, Kur’an-ı Ke­rim’in açık­la­ma­la­rın­dan, Pey­gam­be­ri­mi­zin söz­le­rin­den ve kâ­ina­tın üs­tün ya­ra­tı­lı­şın­dan Ce­nab-ı Hak’kın var­lı­ğı­nı ka­bul eder, ona iman ede­riz.
 
Biz Al­lah’ı an­cak sı­fat­la­rıy­la bi­le­bi­li­riz. Yok­sa onun za­tı­nı kav­ra­ma­mız müm­kün de­ğil­dir. Za­ten Al­lah da bu­nun­la bi­zi yü­küm­lü kıl­ma­mış­tır.
 
 
Kaynak:


--

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder