11 Mayıs 2016 Çarşamba

Aslıhan Erkişi - Trafikte akıl oyunları

Aslıhan Erkişi - Trafikte akıl oyunları

 
Aslıhan Erkişi

a.erkisi@meydangazetesi.com.tr
11 Mayıs 2016, 08:00


Commodore 64’leri tüm akranlarım hatırlıyordur. Mahallede sayılı birkaç evlde bulunurdu. Arkadaşlar birbirlerinin evine bu bilgisayarla oynamak için giderdi. Çocukların sokaklardan koparıldığı yıllardı. Ya da sokağı olmayan çocukların mecburiyetiydi diyelim… Yanlış hatırlamıyorsam tetris oyunuyla ilk bu bilgisayarda karşılaşmıştık, sonra ise manuelleri çıkmıştı.

İşte o manuel olanları neredeyse her eve girmişti. Alexei Pajitnov tarafından icad edilen, Rus menşeili bu oyunun Rusya’nın kriz zamanlarında halkı oyalamak için icat edildiği söyleniyor; ne kadar doğru bilemem fakat ülkeler arası insanları ne kadar müptela ettiğine bakılırsa hele ki müziğinin üzerimizde oluşturduğu sakinleştirici etkiye bakarsak bu şüphelerinde yanılmıyor olduklarını düşünebiliriz.

UYURKEN BİLE TETRİS OYNAMAK...
 
Her parçası 4 adet kareden oluşan değişik şekiller iç- içe geçerek 4 sırayı tamamladığında tetrisi oluşturuyordu. Bazen saatlerce oynadığımı hatırlıyorum. Hatta gece uyumak için gözlerimi kapattığımda yan yatmış T, sağa dönük T, sola dönük T harflerinin yukarıdan aşağıya o güzel melodi eşliğinde düştüğünü görürdüm. Gözlerimizi kapattığımızda dahi oynamaya devam ediyorduk, müziği de ninnimiz oluyordu. Şimdi ne kadar saçma geliyor. İşte bu şekiller yukarıdan akarken ve biz bir taraftan zamanla yarışırken onları 4’lü tamamlamak için en uygun yere yerleştirmeye çalışıyorduk. Çünkü dört sırayı tamamlarsak tetris oluyordu. 

BEYİN JİMNASTİĞİ İÇİN ÇÖZÜM: TRAFİK
Artık tetris oyunu yok denecek kadar az oynanıyor belki ama endişe etmeyin, trafik bize yeter. Oldukça konsantrasyon gerektiren bu oyunu son zamanlarda trafikte oynamaya başladım. Bir yandan sol dikiz aynasını kontrol et diğer taraftan sağ dikiz aynasını, yukarıdaki dikiz aynasına bakıp geriyi kontrol et yetti mi?
 
Hayır! Tekrar sağa tekrar sola tekrar dikiz aynasına. Yola da bakarız bir ara! Gözler dört dönüyor fırsat olursa yola da bakıyoruz işte arada. Ha bir de zamanla yarışıyoruz tabii. Dikkatimiz biraz dağılır gibi olduğunda: Güm! Girdik mi çukura? Oradan çıktık diğer çukura. Derken geldik ışıklara. Normal şartlarda kırmızıda durulur hani, yeşilde de geçilir. Öyle mi? Tabii ki değil. Kırmızı da bazı araçların geçtiğine zaman zaman şahit olmuşuzdur ama belediye veya halk otobüslerinin geçmediğine hiç şahit olmamışızdır. Onlar mütemadiyen geçerler. Kırmızı da neymiş canım! Daha saymakla bitmez. Kaldırım yerine yoldan yürümeyi tercih eden yayalar ve “Amaan, o bana dikkat etsin canıım” tarzı geniş geniş salınmaları sizi sabır sınavına tabi tutuyor.
 
Benim gibi tezcanlı birini bir çocuklar bir de İstanbul trafiğinde araç kullanmak eğitti.
Son zamanlarda önemsiz bir rahatsızlığım olduğunu öğrendiğimde doktorun tavsiyesi beyin jimnastiği yapmam gerektiği olmuştu. Ben de bol bol trafiğe çıkıyorum bu ara. İyi geliyor. Dikkatinizde pronlem varsa tavsiye ederim. Bir şartla! Sinirleriniz sağlamsa…

 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder