29 Mayıs 2016 Pazar

Aslıhan Erkişi - Kara sevda

Aslıhan Erkişi - Kara sevda

 
Aslıhan Erkişi

a.erkisi@meydangazetesi.com.tr
27 Mayıs 2016, 08:00

Geçenlerde...
 
-Hayırdır dalgınsın, rahatsız mısın, dedim arkadaşıma.
Biraz sıkılgan, biraz mahcup bir edayla: “Sayılır” dedi.

-Neyin var? Doktora gittin mi?
-Kalbime koy başını doktor, nabzımı bırak,  diye bir şarkı var bilir misin, doktor kalp ağrısı, gönül yarasına çare bulur mu bilmem…

-Sevda desene
Eğdi başını, sesi titredi..
-Hem de en karasından!
-Niye helak ediyorsun kendini, çık karşısına üsturuplu ve izzetli şekilde söyle.

-Söyleyemem.. O kadar çok…
Hislerin yoğunluğuna dayanamayan gözlerinden, iri iri gözyaşları süzülmeye başladı..
-Biliyorum, çok acı veriyor ama ben onu sevmeyi çok sevdim, biter diye korkuyorum.

Söyleyemem derdimi

Hanım hanımcık bu kızcağızın durumu aslında az yaşanan bir şey değil belki sizin, belki bir yakınınızın başına gelmiştir muhakkak. Şarkılar da o yaşanmışlıkların, platonik aşkların yansımasından başka bir şey değil…

Söyleyemem derdimi kimseye,
Derman olmasın diye,
İnleyen şu kalbimin sesini,
Ağyar (yabancı) duymasın diye…

Seviyor sevmiyor

Aşk biraz destanlardaki gibi. Ferhat Şirin için dağlar deler, Mecnun Leyla için çöllere düşer. Ama zamane, destanlardan biraz farklı. Ellerde insanı akıldan eden telefonlar, ama iletişimler arızalı.

Ferhat Şirin’e âşık.. Söyleyemiyor.

Leyla Mecnu’nu seviyor. Leyla şikayette: “O beni hiç sevmiyor, kalbimi ona verdim, artık geri vermiyor”.. Gelsin melankolik şarkılar.

İmkansız aşk

Birde gururlular var. Yangınlarda ama “bugün hava biraz serin galiba” halleri:

“Ben imkansız aşklar için yaratılmışım!”

Çaktırmama, başı dik olma pozları. Ama evde tek başınayken dilinde şu şarkı:

“Gülünce gözlerinin içi gülüyor,
Kendimi senden alamıyorum,
Bilmem bakışların neler söylüyor,
Kendimi arayıp bulamıyorum”…

Sevmek güzeldir
Sevmek, kara sevda her zaman acı verici olmayabilir. Daha doğrusu o uğurda çekilen sıkıntılar bile insana huzur ve mutluluk verebilir.

Sonu gülistana çıkan yolların kara sevdası Niyazi-i Mısri diyor ya:

“Derman arardım derdime,
Derdim bana derman imiş,
Delil sorardım aslıma,
Aslım bana bürhan imiş”….

İçine dön, insanı tanı, kendini tanı.. Seni en güzel şekilde besteleyeni tanı. Aslını bil. Keremini de ona göre seç.” Yanılmazsın” diyor sanki..

Bıçak gibi

Sevda keskin bir bıçak gibi. Tutan elin sabrı ve dirayetine göre kullanılan. Bazen tutan ele kendi elini kestiren, insanı kendinden geçiren bir iksir sevda..

Gönül ister ki, sevenler kavuşsun. Hayırlısıysa Allah sonuna erdirsin. Tek taraflı sevene de Allah sabır versin. Âşık eğer o noktadaysa, geriye çare olarak  söyleyip sonucu görmekten ya da sabretmekten başka bir şey kalmıyor. Bu durumdaki insanlara en rahatlatıcı tavsiye dua olabilir herhalde.

-Senin için ne, kim hayırlıysa o olsun, bilemezsin, belki çok seviyorsun ama, ya uygun, hayırlı değilse? Biliyorum. “Bir de çekene sor” diyorsunuz ama. Hayırlı olanı dilemek insana terapi olur diye inanıyorum.

Ben arkadaşıma da onu dedim.

Sevgili arkadaşım, aynı durumdaki okuyucum, dilerim “Çok şükür, bin şükür seni bana verene” dediğiniz, hayırlı kimselerle karşılaşın ve bir ömür mutlu olun…

Sevgilerimle…

 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder