30 Mayıs 2016 Pazartesi

Doğruyu bulmak için

Doğruyu bulmak için
 

Hindistan alim ve Velilerinden Hamidüddin Naguri hazretleri "rahmetullahi aleyh" bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, çok kitap okumakla doğruyu bulmak mümkün değildir, buyurdu.

Oradakiler anlayamadılar.
- Doğru, başka nasıl bulunur ki efendim?
- Doğru kitabı çok okumakla. Yani rastgele yüz kitap okuyacağınıza, bir doğru kitabı yüz defa okuyun.

Sordular:
- Peki, doğru kitap hangisidir ki efendim?

- “Ehl-i sünnet alimleri”nin Allah için yazdığı kitaplardır. O kitapları okuyan, hem dinini doğru öğrenir, hem de kalbi temizlenir.

İlla edeb…
Bir gün de sevdikleriyle sohbet ederken;
- Kardeşlerim, bizim yolumuzun başı da, ortası da, sonu da “Edeb”tir, buyurdu. Çünkü edebe riayet etmeyen kimse, Allah’ın dostu olamaz. İlla edeb, illa edeb.

Sordular:
- Peki edeb nedir efendim?
- “Edeb”, haddini bilmektir.

Ey insanlar, uyanın!
Bir gün de, şunu anlattı sevdiklerine:
Evliyadan birini vefatından sonra sevdikleri rüyada görüp;
- Dünyaya geri dönmek ister misiniz? diye sormuşlar.

O zat cevabında;
- Dünyanın tamamını bana verseler, yine istemem. Ama tek şey için geri dönerim, buyurmuş.

Sormuşlar:
- O nedir efendim ki?

- Geri döndüğümde, ayağıma demirden bir ayakkabı giyer, elime bastonumu alır ve bütün dünyayı kapı kapı dolaşırım, buyurmuş.

- Niçin efendim? demişler.

Buyurmuş ki:
- Kapıya çıkanlara; “Ey insanlar uyanın!... Ben ahiretten geliyorum. Vallahi Cennet var, billahi Cehennem var” der ve onlara ölüm acısının şiddetini, kabrin sıkmasını, mahşerin dehşetini, Mizan’ın korkusunu, Sırat’tan geçmenin zorluğunu anlatırım.

1001 Güzel Menkîbe
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder