22 Mayıs 2016 Pazar

Bir şey öğretmiş durumuna düşmemek

Bir şey öğretmiş durumuna düşmemek
 

Kuzey Afrika’da yetişen Velilerden Ebül Hasan-ı Şazili "rahmetullahi aleyh" hazretlerinin talebesinden biri, gece rüyasında Resulullah efendimiz aleyhisselamı gördü.

Efendimiz aleyhisselam güzel bir “Tac” giydirdiler bu gencin başına.
Ve sevinçle uyandı uykudan.

Hemen doğrulup, fırladı ayağa.
Abdest alıp namaz kıldı.
Rüyadan çok etkilenmişti.

“Acaba tabiri nasıldır?” diye düşünüp sabahı zor etti.
Erkenden koştu bu zatın huzuruna.

Rüyayı anlatıp, tabirini soracaktı ki, ondan önce hocası sordu:
- Rüya mı gördün evladım?
- Evet hocam.

- Peygamber efendimizi mi gördün?
- Evet.

Büyük Veli rüyayı baştan sona anlattıktan sonra;
- Mübarek olsun! Çok güzel bir rüya, buyurdu.

Delikanlı merak içindeydi:
- Tabiri nedir efendim?
- Bu, yakında kadı olacağına alamettir oğlum. Bekle, yakında çıkar tayinin.

Ve çok geçmeden gerçekleşti bu iş.
Kadı olarak tayin edildi bir beldeye.


Allah ve Resulü bilir
Bir gün de “Edeb”ten sordular bu zata.

Cevaben;
- Eshab-ı kiram, Resulullah efendimiz aleyhisselama karşı fevkalade edepliydiler, buyurdu. Şöyle ki, huzurunda lüzumsuz konuşmaz, bir fikir beyan etmezlerdi.

Ve misal verdi:
- Hatta bir defasında, “Bugün, günlerden ne?” diye sormuştu Efendimiz aleyhisselam. Bunu dahi söylemekten çekindiler.

Cemaat merak etti:
- Peki ne dediler efendim?

- Allah ve Resulü daha iyi bilir, dediler.

Ve devam etti:
- Allah Resulüne bir şey öğretmiş durumuna düşmemek için böyle yaparlardı.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder